Bulut, Tedarik Zinciri Yönetimi ve Lojistik Sektörünü Yeniden Şekillendiriyor

Bulutun gerçek potansiyeli son on yılda büyük ölçüde açığa çıkarken, özellikle belirli sektörlerdeki olumlu etkileri hiç olmadığı kadar belirgin hale geliyor. Lojistik ise, bulut teknolojileri ve dijitalleşmeden en çok fayda sağlayan sektörlerin başında geliyor.

Son birkaç yılda, lojistikteki eşi görülmemiş büyümeye rağmen sektör, Covid-19 salgını, global politikalar, savaşlar ve yaptırımlarla birlikte küresel tedarik zincirindeki kesintilerle ciddi sorunlar yaşadı.

Son yıllarda küresel talepteki değişiklikler, e-ticaret ve internet alışverişlerinin yükselişi, tedarik zinciri yönetimi stratejilerinin yeniden şekillenmesinde büyük rol oynadı. Geçtiğimiz on yılda Amazon ve Alibaba gibi devler, aynı gün içinde teslimat, robotlarlar paketleme/depolama ve anlık güncellemelerle lojistik sektörü standartlarını ileri seviyeye taşıdılar. Dropshipping gibi perakende modelleri, organizasyonları tedarik zinciri stratejilerini gözden geçirmeye ve yüksek müşteri beklentilerini karşılamak, darboğazlardan kaçınmak ve uzun vadede ölçeklenebilirliği korumak için daha esnek ve maliyet/zaman açısından verimli çözümler üretmeye itiyor.

KPMG’ye göre 2023’te sektörü şekillendirecek başlıca tedarik zinciri zorlukları şunlardır:

1) Ülkelerin uluslararası ticarete kuşkuyla bakması

2) Siber suçluların faaliyetlerini artırması

3) Hammaddeye erişimde karışıklıkların olması; üretim faaliyetlerindeki değişim

4) Perakende ve distribütör tedarik zincirlerindeki hızlı değişim

5) Artan tedarik zinciri teknoloji yatırımları

6) Çevre bilincine sahip tüketicilerin yanı sıra yatırımcılar ve düzenleyicilerin ESG (çevresel, sosyal ve yönetişimsel) çalışmalarında Kapsam 3 emisyonlarını dikkate alması

Söz konusu zorluklarla başa çıkmak ve rekabet avantajı elde etmek için şirketlerin sahip olması gerekenleri aşağıdaki gibi tanımlamakta:

Yetenek: Her zaman bir adım önde olmak ve tedarik zinciri riskleri ve fırsatlarını ele almak için olgun bir tedarik zinciri planlama yeteneği.

Çeviklik: Tedarik zincirinin beklenmedik durumlarla, tehditlerle ve kesintilerle uygun, etkili ve kârlı bir şekilde başa çıkabilecek şekilde tepki verebilmesini sağlamak.

Geleceğe yönelik vizyon: Gerçek zamanlı performans göstergeleriyle “kontrol kulesi” görünürlüğüne sahip olmak; tedarik zincirinizin işletme sınırlarınızın ötesinde manevra yapabilme ve tedarik zinciri ortaklarınızla gerçek zamanlı işbirliği kurma kabiliyeti – hepsi dijital yetenekler kullanılarak yapılacak. Nihai hedef, tedarik zinciri ekosisteminde işbirliğini artırmak.

Bu zorluklarla başa çıkmak için kullanılabilecek bağlantılı stratejilerden bazıları ise:

1) İşlemler; ticaret akışlarındaki değişikliklere, yeni düzenlemelere, COVID-19’un etkisine, iklim değişikliğine, ticaret gerilimlerine ve diğer jeopolitik hareketlere gerçek zamanlı olarak adapte olabilecek şekilde esnek ve dayanıklı olmalıdır.

2) Teknoloji, işletme maliyetlerini azaltmaya, görünürlük sağlamaya ve müşteri ihtiyaçlarının karşılanma şeklini çeşitlendirmeye yardımcı olacak şekilde etkin bir şekilde kullanılmalıdır.

3) Dijital işletmelere uyum sağlama ve verilerden etkili bir şekilde yararlanma yeteneği giderek daha fazla önem teşkil etmektedir.

4) Filo yönetimi ve tedarik zinciri ağları, artan müşteri gereksinimlerine yanıt verebilecek şekilde duyarlı olmalıdır.

5) Tedarikçilerle işbirliği ve ortak risk izleme, tedarik zincirini risklerden arındırmak için gereklidir.

Şirketler, tedarikçilerden perakendecilere, lojistik firmalarına ve global tüketicilere kadar tedarik zincirinin her aşamasında bulut dönüşümünü ve iş dünyasını nasıl modernize ettiğini anlamalıdır.

Bu makalede, bulutun, küresel tedarik zinciri yönetimini ve lojistik endüstrisini nasıl yeniden şekillendirdiğine ve endüstri için yarattığı fırsatlara daha yakından bakacağız.