Felaket Kurtarma ve İş Sürekliliği için Çoklu ve Hibrit Bulut

Dijital dönüşüm ve sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, müşteriler her zamankinden daha fazla seçeneğe sahip olmuş ve ihtiyaçlarına anında ulaşma alışkanlığı kazanmıştır. Bu nedenle, firmalara her zaman ve her yerden daha yüksek hizmet seviyeleriyle erişebilmeleri önem kazanırken, bunu sağlayabilen şirketlere bağlılıkları artış göstermiştir. Her zaman erişilebilen bir deneyim sağlayamayan kurumlar, müşterilerini rakiplerine kaptırma riskiyle karşı karşıyadır.
Doğal afetler, siber saldırılar, insan hataları ve diğer öngörülemeyen olaylar işletmeleri önemli ölçüde etkileyerek maliyetli kesinti sürelerine, kritik verilerin kaybına ve itibar zedelenmesine yol açabilir. Günümüzün dijital dünyasında felaket kurtarma ve iş sürekliliği, her etkin BT stratejisi için olmazsa olmaz bileşenler haline gelmiştir. Başka bir deyişle, operasyonlarını, gelirini ve itibarını korumak isteyen her kurum için sağlam bir felaket kurtarma ve iş sürekliliği planına sahip olmak artık bir gerekliliktir. Her büyüklükteki kurumlar, iş sürekliliği ve felaket kurtarmaya yönelik artan sayıda tehditle karşı karşıyadır. Felaket kurtarma ve iş sürekliliği, kurumlar için her zaman bir endişe kaynağı olmuş olsa da, modern BT sistemlerinin artan karmaşıklığı ve birbirine bağımlılığı ile acil durumlara hazırlıklı olmak her zamankinden daha kritik hale gelmiştir.
Şirket içi (on-prem) veri merkezleri gibi geleneksel altyapıların günümüzün yüksek tempolu iş ortamının taleplerine artık ayak uyduramaz hale geldiği oldukça açıktır. Bu tip altyapılara sahip geleneksel yapıdaki kurumların felaket kurtarma ve iş sürekliliği konusunda karşılaştığı zorluklardan bazıları şunlardır;
- Geleneksel planların uygulama ve bakım açısından karmaşık yapıda olması ve ciddi seviyede kaynak ve uzmanlık gerektirmesi
- Mevcut yapıdaki ölçeklenebilirlik seviyesinin hızla büyüyen kurumların ihtiyaçlarını karşılayamaması
- Donanım ve yazılım için yüksek sermaye harcaması gereksinimi
- Esneklik ve çevikliğin sınırlı olması; değişen iş gereksinimlerine uyum sağlayamaması ve farklı felaket türlerinin üstesinden gelmeyi güçleştirmesi
- Verimlilik ve gelir kaybına neden olan uzun felaket kurtarma süreleri
- Coğrafi kapsamın sınırlı olması nedeniyle bölgesel felaketlerde ve kesintilerde yetersiz kalınması
- Saha dışı korumanın yetersiz kalması nedeniyle felaket durumunda iş sürekliliğinin sağlanamaması
- Yedekleme özelliğinin çok sınırlı olması veya hiç olmaması
Bulutun yükselişiyle birlikte birçok geleneksel şirket, dayanıklılıklarını (antikırılganlık) iyileştirmek ve kesintilere ve felaketlere (siyah kuğular) karşı koruma sağlamak için çoklu bulut ve hibrit bulut çözümlerine yöneliyor.
Siyah Kuğular ve Antikırılganlık “Siyah kuğu” konsepti, Nassim Nicholas Taleb tarafından “Siyah Kuğu – Olasılıksız Görünenin Etkisi” kitabında kullanılmış bir terimdir. Bu terim, 11 Eylül terör saldırısı ve 2008 finansal krizi gibi dünyayı önemli ölçüde etkileyen nadir ve tahmin edilemeyen olayları ifade eder. Bunlar genellikle oluşma ihtimalinin düşük ve etkisinin yüksek olması ile tanımlanan, uzmanlar veya modeller tarafından öngörülemeyen olaylardır. “Antikırılganlık” ise Taleb’in “Antikırılganlık: Düzensizlikten Kazanç Sağlayan Şeyler” kitabında ortaya attığı başka bir kavramdır. Antikırılgan sistemler veya varlıklar, şoklar veya stres unsurlarından zarar görmez, aksine onlardan yararlanır. Antikırılgan sistemler, stres unsurlarına adapte olabilir ve hatta daha iyi hale gelebilirken, kırılgan sistemler onlar tarafından kolayca kırılabilir veya zarar görebilir. |
Kurumlar, geleneksel altyapılarını çoklu ve hibrit bulut çözümleriyle değiştirerek, verilerinin ve sistemlerinin çok daha iyi şekilde korunmasını sağlar, tek nokta hatası riskini azaltır, felaket kurtarma ve iş sürekliliği kabiliyetlerini geliştirerek sonunda “antikırılgan” hale gelir.
Bu yazıda, felaket kurtarma ve iş sürekliliği için çoklu ve hibrit bulutun sağladığı en önemli faydaları ve kurumların kritik verilerini ve sistemlerini daha iyi korumak için bu çözümlerden nasıl yararlanabileceğini keşfedeceğiz.

Çeşitlendirme
Çok bölgeli dağıtım (multi-region deployment), verilerin ve kaynakların birden çok coğrafi bölgeye dağıtılmasını ve birden fazla konuma yayılmasını sağlayarak bölgesel felaketlere ve kesintilere karşı koruma sağlar. Bunun ötesinde; kurumlar, birden çok bulut sağlayıcısı kullanarak tek nokta hatası riskini azaltabilir. Çoklu ve hibrit bulutlar, bir servis sağlayıcısına bağımlı kalmayı önler ve gerekirse sağlayıcılar arasında geçiş esnekliği sağlar. Bir bulut sağlayıcısı kesinti yaşarsa, seçilen iş yükleri başka bir sağlayıcıya kaydırılarak iş kesintisi en aza indirilebilir.
Çeşitlendirmenin bir diğer önemli avantajı da riski hafifletmesidir. Kurumlar, birden fazla bulut sağlayıcısı kullanarak, maruz kaldıklıkları kesintiler, veri ihlalleri ve diğer aksamalarda risklerini dağıtabilirler.
Esneklik
Çoklu ve hibrit bulut çözümleri, kurumların farklı iş yükleri ve uygulamalar için maliyet, güvenlik, yasal uyumluluk, performans ve konumla ilgili özel ihtiyaç ve gereksinimlerine göre en uygun bulut sağlayıcısını seçmelerine olanak tanıyarak, gerektiğinde veri ve kaynakları taşıma esnekliği sağlar.
Kurumlar, ihtiyaç duymaları durumunda, standartlaştırılmış API’ler, protokoller ve taşıma sürecini otomatikleştiren bulut yönetim platformları aracılığıyla verilerini ve kaynaklarını farklı bulut sağlayıcıları arasında taşıyabilir.
Çoklu sağlayıcı yedekliliği, kurumların birden çok bulut sağlayıcısını farklı amaçlar için kullanmasına ve bunları bir kesinti durumunda otomatik yük devretmeye (failover) izin verecek şekilde yapılandırmasına yardımcı olur. Belirli bir bulut sağlayıcısına bağımlı olmadan çeşitli bulut platformlarında çalışacak şekilde tasarlanan (cloud agnostic) uygulamalar ve buluta özgü olarak taşınabilir ve birden çok bulut sağlayıcısı arasında konuşlandırılabilir şekilde tasarlanan mimari, kurumların iş yüklerini farklı bulut sağlayıcıları arasında minimum kesinti ile taşımasına olanak tanır.
Buna ek olarak, çoklu bulut yönetim araçlarından yararlanmak, farklı bulut sağlayıcılarının tek yerden yönetilmesine ve iş yükleri, performans ve maliyetler hakkında sunduğu içgörülerle optimizasyon ve verimlilik takibine yardımcı olur.

Maliyet avantajı
Geleneksel şirket içi veri merkezlerinin kurulumu, bakımı ve sürüm yükseltilmesi genellikle pahalıdır. Güç, soğutma ve emlak maliyetleri hızla artabilir ve kurumlar, veri merkezlerinin bakımına, iş açısından kritik fonksiyonlara harcadıklarından daha fazla para harcadıklarını fark edebilir. Ancak bulut ile, kurumlar bulut sağlayıcılarının sunduğu farklı fiyatlandırma modelleri ve servislerden yararlanarak her bir iş yükü için en uygun maliyetli çözümü seçebilir.
Bulut, kaynak kullanımına göre ücretlendirme yaptığından dolayı maliyetleri düşürür. Ayrıca, büyük bulut sağlayıcılarında, kullandıkça öde modeli ve yedek kapasitenin indirimli ücretlendirmeyle sunulduğu “spot bulut sunucuları” gibi seçenekler de bulunur. Kurumlar, çoklu bulut yönetim araçlarından yararlanarak birden fazla bulut sağlayıcısındaki kullanımlarını yönetebilir ve izleyebilir, maliyetleri optimize edebilir ve tasarruf sağlayan aksiyonları otomatikleştirebilir.
Maliyet avantajı sağlayan bir başka teknik de bulutta ani işlem artışıdır (cloud bursting). Şirket içi sunucular kullanan kurumlar yoğun zamanlarda ek kaynağa ihtiyaç duyduklarında birden çok bulut sağlayıcısından faydalanarak buluta geçiş yaparlar ve ihtiyaçları bittiğinde tekrar eski yapılarına dönerler. Böylece şirket içi sunucularında fazla kapasite tutmalarına gerek kalmaz ve maliyetlerini azaltmış olurlar.
Ayrıca, bulut sağlayıcıları konusunda uzman olan bulut hizmeti aracıları ve bulut danışmanı şirketler, farklı bulut sağlayıcıları arasında kurumlar adına müzakere ederek ve fiyatları karşılaştırarak kurumların en uygun maliyetli çözümü bulmalarına yardımcı olabilir.
Yasal uyumluluk
Çoklu ve hibrit bulut çözümleri, kurumların verilerini belirli coğrafi konumlarda depolamasına olanak tanıyarak veri egemenliği ve veri koruma yasalarıyla ilgili düzenleyici gereklilikleri karşılamalarına yardımcı olur. Böylelikle kurumlar, yasal uyumluluk gereksinimlerine en uygun olan sağlayıcıları seçebilir ve verilerini farklı konumlarda ve farklı yargı yetki alanlarına tabi olarak depolayabilir.
Çoklu ve hibrit bulut çözümleri, kurumların verileri farklı konumlarda depolamasına ve işlemesine olanak sağladığından, veri ayırma gerekliliklerine uyumludur. Bulut sağlayıcıları, farklı departmanlar, kullanıcılar veya müşteriler için yalıtılmış ortamlar oluşturmaya yardımcı olan çoklu kiracılık (multi-tenancy) ve bulut sağlayıcının altyapısı içinde yalıtılmış ağların oluşturulmasına izin veren Sanal Özel Bulut (VPC) gibi özellikler sunduğundan, kurumlar farklı veri türlerini ayrışık şekilde tutabilir. Buna ek olarak, ağ segmentasyonu, ağ içinde farklı segmentler oluşturmaya yardımcı olur ve bulut sağlayıcılardaki erişim kontrolü özellikleri, farklı kullanıcılar ve gruplar için ayrıntılı erişim kontrollerinin ayarlanmasını sağlayarak hassas verilere erişimi sınırlandırır.
Kurumlar, ayrıca, SOC 2, PCI DSS ve HIPAA gibi belirli uyumluluk sertifikalarına sahip bulut sağlayıcılarını ve belirli uyumluluk gereksinimlerini karşılamalarına yardımcı olabilecek şifreleme ve anahtar yönetimi gibi özel hizmetler sunan bulut sağlayıcılarını tercih edebilir. Örneğin veri şifreleme gereksinimlerine uymak ve verilerini korumak için ağ kullanılarak taşınan verileri (data in transit) ve sistemlerindeki verileri (data at rest) şifreleyebilirler.
Bazı bulut sağlayıcıları, yasal uyumluluk raporlaması ve denetim gibi daha gelişmiş raporlama özelliklerine sahiptir. Uyumluluk raporlaması yasal gerekliliklerin yerine getirilmesini sağlarken; denetim, verilere erişimin takibine yardımcı olur.
⭐⭐⭐
Kurumlar, giderek daha fazla teknolojiye bağımlı hale gelen iş operasyonlarının plansız kesintilerle sekteye uğramasını artık göze alamamaktadır. E-ticaretin artması ile kısa süreli kesintiler bile büyük sonuçlara yol açabilmektedir. Ayrıca, birçok kuruluş artık belirli düzeyde çalışma süresine sahip olmalarını gerektiren yasal düzenlemelere tabidir ve bunlara uymamaları durumunda önemli para cezalarıyla karşılaşabilmektedirler. Bu nedenle, kesintilere hızlı ve etkili bir şekilde yanıt vermeleri, kesinti sürelerini en aza indirmeleri ve iş sürekliliğini sağlamaları gerekmektedir. Çoklu ve hibrit bulut çözümleri, kurumlara olası bir felaket durumunda, verilerini ve kritik uygulamalarını korurken, müşterilerini elde tutmaları için gereken esneklik, ölçeklenebilirlik ve maliyet avantajını sağlayabilir.
Güvenilir bir bulut iş ortağıyla çalışmak, en yeni teknolojilere ve alandaki en iyi uygulamalara erişiminizi kolaylaştırır. Ayrıca hem gerektiğinde hızlı ve verimli bir şekilde ölçeklenen bir altyapıya ulaşmanızı, hem de veri ve uygulamalarınızın güvenliği konusunda içinizin rahat etmesini sağlar. Eğer kurumunuz için çoklu ve hibrit bulut opsiyonlarını değerlendiriyorsanız, daha fazla bilgi edinmek için lütfen bizimle iletişime geçin. Kartaca olarak uzmanlığımız ve deneyimli ekibimiz ile bulut ortamınızın altyapısını ve yönetimini biz üstlenirken, siz temel iş faaliyetlerinize odaklanın.
Kartaca, onaylanmış “Cloud Migration” and “Data Analytics” uzmanlıklarına sahip bir Google Cloud Premier İş Ortağıdır.

Özetle;
Şirket içi altyapılara sahip geleneksel yapıdaki kurumların felaket kurtarma ve iş sürekliliği konusunda karşılaştığı zorluklardan bazıları nelerdir?
Kurumlar çoklu bulut ve hibrit bulut çözümlerine yönelerek neyi iyileştirebilir?
Çoklu ve hibrit bulutun felaket kurtarma ve iş sürekliliği açısından sağladığı en önemli faydalar nelerdir?
Yazan: Gizem Terzi Türkoğlu
Yayınlanma Tarihi: 30.01.2023

Benzer Yazılar

Tüketici Ürünleri Sektöründe Bulut ile Hedeflere Ulaşmak
Eyl 18, 2023 | Bulut
Başarının Formülü: Bulut Teknolojisi ve E-ticaret
Eyl 4, 2023 | Bulut
Bulut, Tedarik Zinciri Yönetimi ve Lojistik Sektörünü Yeniden Şekillendiriyor
Ağu 4, 2023 | Bulut
Google Workspace: Yüksek İnovasyon, Yüksek Verimlilik
Tem 21, 2023 | Bulut
Bulutun Kamu Sektöründeki Dönüştürücü Gücü
Haz 16, 2023 | BulutÖne Çıkan Yazılar

SELinux Nedir? Varsayılan Güvenlik Politikasına Uymayan Durumlara Nasıl İzin Verilir?
Ağu 6, 2013 | Açık Kaynak
Yeni Başlayanlar için Android Kütüphanesi Oluşturma ve Bintray ile Yayınlama
Şub 8, 2019 | Açık Kaynak
Bulut, Tedarik Zinciri Yönetimi ve Lojistik Sektörünü Yeniden Şekillendiriyor
Ağu 4, 2023 | Bulut
Değişen Dünyanın Dili: VUCA ve BANI
Haz 28, 2022 | Dijital Pazarlama
Selenium ile Test Otomasyon Süreçleri
Eki 19, 2020 | Açık Kaynak