Finansal Hizmetler Sektöründe Buluta Geçişin Önündeki Engelleri Aşmak

Buluta geçişin finansal hizmetler sektöründe bir süredir gündemde olan bir konu olmasıyla birlikte, 2020 yılında hazırlıksız yakalandığımız pandemi, bulut tabanlı altyapıların ve sanal çalışma alanlarının benimsenmesini kaçınılmaz olarak hızlandırdı. Hatta, kurumlarını dijitalleştirmek için uzun vadeli planlar yapan bazı finansal kurumlar, bir gecede dijitalleşmek durumunda kaldı.
“Cloud transformation: Key takeaways for financial services firms” (Bulut dönüşümü: Finansal hizmet firmaları için önemli çıkarımlar) başlıklı PwC makalesi, bulutun finansal hizmetler sektörüne getirdiği avantajlar arasında daha hızlı iş değeri sunumu, inovasyonun ölçeklenmesi, neredeyse gerçek zamanlı veri işleme, ileri seviyede müşteri deneyimi, daha fazla iş çevikliği ve sürekli dönüşüm kapasitesinin altını çizmektedir.
Bu avantajları ve fintech gibi bağlantılı ve gelişmekte olan sektörlerin bulutu nasıl kullandığını anlayan finans kurumları, finansla ilgili fonksiyonlarını buluta taşımanın hızla değişen teknolojik gelişmelere ayak uydurmak için etkili bir yol olduğunu fark etti. Böylelikle bu kurumlar teknoloji stratejilerini yeniden şekillendirmeye, dijital dönüşüm ve otomasyonu hızlandırmaya, eski sistem ve süreçleri terk etmeye ve organizasyonlarında teknoloji bilgisine daha fazla kıymet vermeye başladılar.
Yine de, finansal servisler sektöründeki muazzam büyümeye ve muhtelif bulut stratejilerine rağmen, bulutun benimsenmesinin hala nispeten yavaş olduğunu söyleyebiliriz. Finansal hizmetler sektöründeki yöneticiler arasında yakın zamanda yapılan bir McKinsey araştırması, kurumların yalnızca yüzde 13’ünün BT ayak izinin yarısının veya daha fazlasının bulutta olduğunu gösteriyor. Aynı anket şu sonuca varıyor: “Buluta geçiş hız kazanıyor. Ankete katılanların yarısından fazlası (yüzde 54), iş yüklerinin en az yarısını önümüzdeki beş yıl içinde genel buluta geçirmeyi öngördüklerini söylüyor.“
Bu yazıda, finansal kurumlar için buluta geçişin önündeki ana engelleri ve bunların üstesinden gelmek için olası çözümleri gözden geçireceğiz.
1) Güvenlik, Mevzuat ve Uyumlulukla İlgili Endişeler
Finansal hizmetler kurumları, sektörlerine özgü belirli veri işleme prosedürleri gerektiren ve bulutta yerine getirilmesi zor olabilecek regülasyonlara uymak durumundadır. Bu nedenle, finansal kurumlar için buluta geçiş konusundaki birincil endişe, güvenlik ve bulut yönetişimidir. Finansal hizmetler, diğer sektörlere kıyasla etkisi çok daha fazla hissedilir şekilde, hassas verilerini kaybetme ve uyumluluk gereksinimlerini karşılayamama riskleriyle ilgili endişe duymaktadır.
PWC makalesi, bulut güvenliği sorumluluğunun neredeyse her zaman paylaşıldığının altını çiziyor ve platformun güvenliğinden bulut hizmeti sağlayıcıları sorumlu olsa da, verileri ve fikri mülkiyeti güvende tutmanın kurumların sorumluluğunda olduğunu belirtiyor.
Hassas veriler ve kritik önem taşıyan işlemler için kurum içi (on-prem) sunucularınızı kullanmaya devam ederken aynı zamanda genel bulut seçeneklerinden de yararlandığınız hibrit veya çoklu bulut yaklaşımı, bu sorunu çözmenize ve rekabet avantajınızı korumanıza yardımcı olur.

2) Eski Uygulamalar ve Buluta Geçiş Riskleri
Bir finansal hizmetler kurumu, verilerinin bir bulut hizmeti sağlayıcısı tarafından güvenle yönetilebileceğine ve hassas verilerinin kurum içinde korunabileceğine ikna olduktan sonra bile, kendi teknik kabiliyetlerinden emin olmadığı için bulut geçişini gerçekleştirmek konusunda isteksiz davranabilir. Ne şekilde ilerleyeceğine dair karar verme adımı, genellikle sürecin çıkmaza girdiği yerdir.
Teknik borç, limitasyonlar, eski teknolojilerin neden olduğu verimsizlikler ve yetersiz sayıda nitelikli teknik personel olması, teknolojik inovasyonu olumsuz etkileyerek iş hedeflerine verimli şekilde ulaşmanızı engelleyebilir. Buluta geçişe başlamadan önce teknik borcun tam olarak belirlenmesi ve ölçülebilir aşamalarla titiz bir düzeltme planı yapılması gereklidir. Kullandığınız mevcut teknolojileri ve uygulamaları optimize etmeden ve teknik borcu en aza indirmeden buluta geçiş etkili olmayacaktır.
Kullanılan eski teknolojiler nedeniyle, genellikle basit bir “lift and shift” (kaldır ve taşı) yönteminden daha fazlasına ihtiyaç vardır. Buluta geçiş, zaman içinde ve muhtemelen eskide kalmış bir teknolojik kapsamda geliştirilen eski uygulamaları yeniden gözden geçirmek için iyi bir fırsattır. Fonksiyonları büyütmek veya küçültmek ve her bir bileşene buna göre özellikler eklemek veya çıkarmak için mevcut uygulamaları modüllere bölmek yararlı bir yaklaşım olacaktır. Bu yaklaşım uzun vadede, her şeyi mümkün olan en ucuz şekilde taşımaktan daha sürdürülebilirdir.
Buluta daha önce geçmesi en fazla faydayı sağlayacak uygulamalar ve iş yükleri için sağlam iş senaryoları geliştirebilir ve eski platformları iyileştirmek yerine bazı uygulamaları sıfırdan bulutta yerel olarak yazabilirsiniz. Bu size performans iyileştirmesi, bulutta yerel uyumluluğu ve lisans ücreti tasarrufu gibi faydalar getirecektir.
3) Toplam Sahip Olma Maliyetinin Net Olarak Öngörülememesi
Finansal kurumlar için buluta geçişin önündeki önemli engellerden biri, buluta geçişin finansal getirilerini CFO’lara tam olarak sunamamaktır.
Finansal hizmetler sektörü, 2008’de yaşanan finansal krizden bu yana performans ve kârlılığı artırmak için ciddi çabalar sarf etmiştir. IBM ve BIAN’in ortak çalışmasına göre, “Ortalama öz sermaye getirisi (ROE) bankacılık sektörü ölçütlerinin oldukça altındadır ve maliyet-gelir oranı (CIR) ortalama olarak iyileşse de hala yüksektir.” Aynı çalışma, en başarılı dijital dönüşüm ve finansal performansa sahip kurumların ticari operasyonlara bütüncül bir yaklaşım sergileyen kurumlar olduğunu göstermektedir.
Finans kurumları açısından ispatlanmış bir BT getirisi olarak CapEx’ten OpEx modeline geçişten bahsedebiliriz. Geleneksel olarak, coğrafi büyüme, yüksek ön ödemeli CapEx (sermaye harcaması) gerektirir. Kurum içi (on-prem) bir model, CIO/CTO’nun birkaç yılda bir yüksek maliyetli BT donanımına yatırım yapması ve bu varlıkların faydalı ömürleri boyunca amortismana tabi tutulması demektir. Bulut modelinde ise bu sermaye harcamalarının yerini bulut hizmeti sağlayıcılarına yapılan kullanıma dayalı aylık ödemeler alır. Bulut tabanlı teknolojilere geçiş, kurumları donanımsal sınırlamalardan kurtarır; inovasyonu teşvik eden ve müşteri deneyimini iyileştirmeye odaklanan esnek OpEx (işletme giderleri) modelini benimsemelerini sağlar.
Büyük bulut hizmeti sağlayıcı sistemlerinin içerisinde, maliyeti öngörüsü, izleme, performans metriği karşılaştırma ve raporlama araçları yer alması oldukça işe yarar. Bazı önemli performans metrikleri arasında çalışma süreleri, verim, hata oranı ve gecikmeyi sayabiliriz.
Bulut, finansal kurumların donanım, yardımcı programlar, kurulumlar ve personel maliyetleri açısından kayda değer şekilde tasarruf etmelerini sağlayan ve bu kaynakları başka yerlere yönlendirebilmelerinin önünü açan uygun maliyetli bir çözümdür.

4) Kapsamlı Bir Bulut Stratejisi Eksikliği
Başarının uzun vadeli olması için, genel şirket stratejisini destekleyen ve şirketi uçtan uca kapsayan net şekilde dokümante edilmiş bir bulut stratejisine ihtiyaç vardır. Ancak genellikle böyle olmaz. Gartner, “kurumların üçte birinden daha azının belgelenmiş bir bulut stratejisine sahip olduğunu” tahmin ediyor.
Finansal kurumlarda buluta geçiş, üst düzey yönetici himayesi gerektiren, kültür değişimi ile desteklenen ve kurum genelini kapsayan bir proje olarak ele alınmalıdır. Kendi başına bir BT projesi gibi değil, işi geliştirecek ve inovasyonu yürütecek bir altyapı platformu olarak uygulanmalıdır. Bulut yönetişimi, yönetmeliklerin gerektirdiği sınırlar dahilinde kalırken; bilgi güvenliği, maliyet yönetimi, dış kaynak risk yönetimi ve yenilikçi veri uygulamaları ile ilgili tüm çalışmaları içermelidir.
Bir buluta geçiş programının finansal hizmetler sektöründe işe yaraması için, program eski uygulamaların modernizasyonuna dair ayrıntılı bir strateji içermelidir. Aksi takdirde, eski sistemlerin bakımı önemli bir mali yük haline gelecek, yüksek teknolojili sistemleri entegre etmenin önünde bir engel oluşturacak ve bulutun getireceği faydaları ortadan kaldıracaktır.
Finansal kurumlar, doğru hibrit bulut stratejisiyle iş değerini açığa çıkarabilir ve verilerini daha fazla anlamlandırabilir. IBM Transformation Index: State of Cloud anketine katılan finansal hizmet kurumlarının %71’i, güçlü bir hibrit bulut stratejisine sahip olmadan dijital dönüşümlerini tam olarak gerçekleştirmenin zor olduğunu düşündüklerini belirtiyor.
McKinsey’in çalışması finansal kurumların buluta geçiş sürecindeki kritik değişikleri üç boyutta ele alması gerektiğini işaret ediyor: strateji ve yönetim, iş kollarının süreci sahiplenmesi ve yeni ortaya çıkan bulut programlarının ötesine geçmek için temel yetenekler. (Aşağıdaki matrisi inceleyebilirsiniz)

5) Nitelikli İş Gücü Eksikliği
Geçmişte, en önemsenen BT bilgisi, veri merkezleri ve ağları yönetmekten ibaretti. Ancak buluta yönelimle birlikte en önemli uzmanlığın birden çok bulut sağlayıcısını etkin bir şekilde yönetmeye kaydığını görüyoruz.
Finans sektöründe genellikle farklı amaçlar için birkaç bulut sistemini bir arada kullanmak yaygındır. Çeşitli bulut çözümlerini yönetmek, bulut sistemlerinin stratejik dağıtımı ve yönetişimi konusunda derinlemesine yetkinlik ve deneyim gerektirdiğinden, üst düzey yetenek gerektirir.
Bulut teknolojisi, sürekli artan sayıdaki nitelikli işgücü ile finansal hizmetler sektörü için artık eskisi kadar yeni olmasa da, doğru yetenekleri çekmek için daha fazla işbirliği ve çevikliğe yönelik bir kültür değişimine hala ihtiyaç olduğu görülüyor.
⭐⭐⭐
Finansal hizmet kurumları, daha fazla temel iş yükünü buluta geçirerek ve mevcut BT altyapısının dayanıklılığını artıran, dijital dönüşümü kolaylaştıran ve endişeleri azaltan çoklu bulut ve hibrit bulut stratejilerini aktif olarak değerlendirerek teknoloji potansiyellerini en üst düzeye çıkarmaya devam ediyor.
Buluta geçiş stratejinizi geliştirmekte olan bir finansal hizmetler kurumuysanız ve bulut yaklaşımınızı belirlemenize destek olacak uzman bir iş ortağı arıyorsanız, lütfen bu sayfayı inceleyin ve bizimle iletişime geçin.
Kartaca, onaylanmış “Cloud Migration” ve “Data Analytics” uzmanlıklarına sahip bir Google Cloud Premier İş Ortağıdır.

Özetle;
Bulutun finansal hizmetler sektörüne getirdiği en önemli avantajlar nelerdir?
Finans kurumları açısından bulutun en kolay ispatlanır BT getirisi nedir?
Bir buluta geçiş programının finansal hizmetler sektöründe işe yaraması için neler gerekir?
Yazan: Gizem Terzi Türkoğlu
Yayınlanma Tarihi: 11.11.2022
